Eşsiz Pırlantaların Hikayesi: Oluşumu ve Tarihi
Pırlanta, asırlardır ışığın büyüleyici oyununu yansıtan kusursuz bir değerli taştır. Fakat eşsiz pırlantaların hikayesi: oluşumu ve tarihi, sadece bu muhteşem oyunda gizli değildir. Her bir pırlanta biriciktir ve bu biricikliğini tabiata karşı gerçekleştirdiği meydan okumadan alır. Pırlantanın varoluş öyküsü, asırları ve hatta yüzbinlerce yıl süren benzersiz bir serüvendir. Pırlanta, tabiattaki kusursuz varoluşunu elmasa borçludur. Elmas, tabiatta bulunan en sert madendir ve büyüleyici bir ışıltı yayar.
Çevreye ışık oyunları ile saçtığı muhteşem parıltı, insanlığın onu tarihin her döneminde değerli bir taş olarak görmesini sağlamıştır. Kökleri kadim döneme kadar uzanan elmas, ayrıca birçok mitolojide ve kültürde özel anlamlarla var olmayı başarmıştır. İşte her mücevher tutkununun bilmesi gereken eşsiz pırlantaların hikayesi: oluşumu ve tarihi hakkında her şey!
Pırlanta Nasıl Oluşmuştur?
Pırlanta tabiattaki en dayanıklı ve sert elementlerden olan elmasın işlenmesi sonucunda oluşur. Elmasın oluşumu ise; yerkürenin yüzlerce metre altında, karbon elementinin basınç ve yüksek ısı ile etkileşime girmesiyle gerçekleşir. Yüksek sıcaklıkta ve güçlü basınç altında karbon, kristalleşerek formunu değiştirir.
Tüm detaylarıyla kusursuz bir parıltıya sahip olan pırlanta, ışığı yansıtma özelliğini karbon elementinin elmasa dönüşümünden alır. Elmasın oluşumu, milyonlarca yıl sürebildiği gibi yüz binlerce yıllık bir serüveni de kapsayabilir. Ayrıca elmasın çıkarıldığı bölge, varoluş öyküsü boyunca etkileşime girdiği mineraller, onun kalitesini de belirler.
Elmas, adeta tabiatta çok ender şekilde bir araya gelen doğal güçlerin kusursuz birlikteliğinin bir illüzyonudur. Tam da bu yüzden eşsiz pırlantaların hikayesi: oluşumu ve tarihi, tüm detaylarıyla benzersizdir. Dayanıklılığı, saf parıltısı ve doğanın dokunuşlarıyla şekillenen yapısıyla elmas, tabiatın insanlığa en kusursuz armağanıdır.
Blue Diamond'da yer alan 0.38 karat pırlanta safir yüzüğe resme tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Pırlanta Nasıl Ortaya Çıktı?
Pırlanta, elmasın özel bir kesim tekniğiyle işlenmesi sonucunda oluştu. Fakat elmas, diğer değerli elementler gibi kolay şekil alan bir element değildir. Bu yüzden ona şekil vermek düşünüldüğü kadar kolay olmasa da usta ellerin dokunuşları, elmasın şekil almasını kolaylaştırmıştır. Blue Diamond dokunuşuyla tasarlanan her bir model de, elmasın ihtişamlı tasarımların merkezinde yer almasına katkı sağlar.
Eşsiz pırlantaların hikayesi: oluşumu ve tarihine değinmek gerekirse, elmasın pırlantaya dönüşüm sürecine ilişkin ilk tarihi kayıtlar, bizi 1375 yılına kadar götürür. Elmas ilk kez 1375 yılında zarif ve usta dokunuşlarla şekillendirildi.
Nokta kesim (point cut) kesim tekniği ile yapılan bu şekillendirme, pırlantanın varoluş öyküsünün başlangıcı olarak kabul edilir. Pırlantanın kurumsal bir kimliğe sahip olmasının ilk adımı ise 1550 yılında Antwerp’te atıldı. Bugün Belçika sınırları içerisinde yer alan Antwerp şehri, 1550’de tarihin en ışıltılı topluluğuna, elmasın ilk loncasına ev sahipliği yaptı.
Zamanla elmasın yaygın olarak işlenmesi, onun özel dokunuşlarla çok daha parıltılı bir görünüm elde edebileceğini de gösterdi. Pırlantanın evlilik tekliflerinde ya da nişan yüzüklerinde yaygın olarak kullanılması ise bu döneme denk gelir.
İlk kez Avusturya Arşidükü Maximilian, müstakbel eşi Mary’ye bir pırlanta yüzükle evlenme teklifi ettiğinde, tarihler 1477 yılını gösteriyordu. Elmasın keşfi ve şekillenmesi, kadınların elmas mücevhere büyük bir bağlılık duymasında önemli bir rol oynadı. Blue Diamond dokunuşlarıyla tasarlanan pek çok özel tasarım da, aldığı miras ile kadınların estetik anlayışlarına uygun olarak şekillendirilmiştir.
Pırlanta İlk Hangi Ülkede Keşfedildi?
Pırlantanın ilk kez, M.Ö. 800 ile 1000 yılları arasında Güney Asya’da, Hindistan’da keşfedildiğine inanılır. Fakat yapılan arkeolojik çalışmalarda; süs boncuklarını delmek amacıyla kullanılan elmasın, M.Ö. 2000 yılında dahi insan yaşamının bir parçası olduğu ve zarafet ile ışıltısını ortaya çıkardığı bulgusuna rastlandı. Elmasın ilk kez bir maden olarak çıkarılması ise günümüze son derece yakın bir dönemde gerçekleşti.
İlk elmas madeni, bugün en değerli elmaslara da ev sahipliği yapan Güney Afrika’dadır. 1860 yılında Güney Afrika’da açılan büyük bir elmas madeni, pırlanta ışıltısının tüm dünyaya yayılması konusunda başlangıç oldu. Çok özel bir geleneği devralan Blue Diamond da, yenilikçi ve göz alıcı tasarımlara ilham vererek pırlanta severleri mutlu etmektedir.
Blue Diamond'da yer alan 0.15 karat pırlanta baget yüzüğe resme tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Pırlantanın Anlamı Nedir? Neyi İfade Eder?
Pırlantanın kelime anlamı, bugün elmas için de İngilizce dilince kullanılan “Diamond” sözcüğünün Antik Yunanca karşılığından gelir. Yunanca karşılığı “Adamas” sözcüğü olan elmas; “Yenilemez, eğilemez, bükülemez ve dönüştürülemez. Eşsiz dirence sahip olan ve evcilleştirilemeyen.” anlamına gelir.
Benzersiz özellikleriyle pırlanta, tarihin farklı dönemlerinde çeşitli kültürlerde son derece özel ve eşsiz bir anlama sahip olmuştur. Aşkın, sevginin, sonsuz bağlılığın, sadakatin ve mutluluğun sembolü olan pırlanta, kullanıcısına; eşsiz pırlantaların hikayesi: oluşumu ve tarihi ile dolu sıra dışı bir güç ve enerji verir.
Blue Diamond özel koleksiyonları pırlantanın muhteşem varoluş serüveninden ilham alınarak tasarlandı. Her biri, tıpkı pırlanta kadar biricik; bileklik, kolye, küpe ve yüzük koleksiyonları, asırları aşan bir varoluş serüvenini ruhunuzla bütünleştirmeye aday. Blue Diamond dokunuşlarını içinizde hissedeceğiniz her bir pırlanta mücevher, ruhunuzun derinliklerini pırlanta ışıltısıyla buluşturacak!
Güvenli
Alışveriş
Sigortalı
Ücretsiz Teslimat
Ömür Boyu
Garanti
Özel
Hediye Kutusu
Ücretsiz
Ölçü Değişimi
Kolay İade
Garantisi
Yüksek
Işıltı
Işıklı
Yüzük Kutusu